top of page

Ebeveynlik Nerede Başlar?

  • Yazarın fotoğrafı: Zehra Al Bilgin
    Zehra Al Bilgin
  • 29 May
  • 2 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 1 Haz

Ebeveynlik çoğu zaman bir eylemler bütünü gibi görünür; Yapılanlar, yapıl(a)mayanlar, hep yetişilmesi gereken bir şeyler… Halbuki sadece ne yaptığınla değil, nasıl var olduğunla da ilgilidir. Bazen hiçbir şey yapmadan, sadece orada olmak, çocuğun en çok ihtiyaç duyduğu şey haline gelir.


Tam da bu noktada başlar zihinsel çatışma: Elinden geleni yaparken bile yetemediğini hissettiren bir iç ses. Dış dünyanın dayattığı beklentilerle, içindeki sesin çarpıştığı bir yer vardır artık. Ebeveynlik, ilişki kurmaktan çıkmış da giderek başarıyla sergilenmesi gereken bir performansa dönüşmüştür sanki.


Oysa sağlıklı olan bu değildir.


Ebeveynlik, yalnızca yapılacaklar listesi değil; bebeğin duygusal ihtiyaçlarına temas ederek kurulan bir ilişkidir. Winnicott'a göre başlangıçta tam adanmışlık olmalıdır - çünkü bebek, yaşamın ilk aylarında mutlak bir duygusal tutulmaya ihtiyaç duyar. Bu dönemde bir tür teslimiyet gerekir; bu sadece bakım vermekle değil, tüm varlığınla onun için orada olabilmekle ilgilidir. Ancak bu uyum zamanla bozulmalıdır. Küçük eksiklikler, çocuğun dış dünyaya uyumlanabilmesi ve benliğini sağlıklı şekilde geliştirebilmesi için gereklidir. Çünkü çocuk sadece karşılanan ihtiyaçlarla değil, aynı zamanda kendine özgü ritmiyle, ilgileriyle, duygularıyla alan bulabildiği, oyununu kurabildiği, kendini ifade edebildiği anlarda da gelişir. Onu, genel geçer doğruların dışına çıkıp gerçekten tanımaya çalışmak; sadece bir birey olduğunu değil, bu dünyada kendi hâliyle var olabileceğini hissettirmek demektir. Ve belki de en çok bu, gerçek bağın kendisidir.


İşte burada "yeterince iyi" olmak devreye girer; her an, anında ve her şeyi eksiksiz yapmak değil, çocuğun benliğini kurabilmesi için zaman zaman geri çekilmeyi - hatta bazı anlarda kusurlu ya da eksik olabilmeyi- göze alabilmektir bu. Ne her şeye koşan, ne de tamamen çekilen… Yanında kalmayı bilen ama kendiyle de bağını koparmayan bir hâl. Gerçek bağ, her şeyin kusursuz olduğu yerde değil, eksiklikle de kalabildiğin yerde kurulur. Bazen sadece içtenlikle ve tüm samimiyetinle orada olmak... En çok da bu yeterli gelir.


Kimi zaman tüm bunların yükü, görünenden çok daha fazlasıdır… Burada başlar içimizdeki başka bir çatışma, başka bir tuzak; zaman zaman yalnızca çocuğun değil, herkesin gözünün sende olduğunu hissedersin. Ne yediğini, nasıl uyuduğunu, hangi oyuncakla oynadığını, kaç dakika ağladığını bile açıklamak zorundaymışsın gibi… Talep etmediğin —ve belki de henüz talep edemediğin- müdahaleler, yorumlar, fikirler, öneriler, karşılaştırmalar, bakışlar... Hiç sormadığın soruların cevapları da peşinden gelir. Zamanla sadece çocuğuna yetişmeye değil, herkesi ikna etmeye çalışırsın. Hayatın akışında gelişen en doğal şeyler bile, senin içini yoklamaya başlar. Sebebi sen olmasan da, sorumlusu gibi hissedersin. Şefkatli ve kendine inanan sesin zamanla zayıflar; yerini yapılması gerekenler listesine bırakır. Ne hissettiğini değil, ne yapman gerektiğini hatırlatırsın artık kendine. Bu yüzden yetersizlik, çoğu zaman bir şeyleri eksik yapmaktan değil; ne yaparsan yap, hep biraz daha fazlası gerekiyormuş gibi hissettirilmesinden - ve bunu fark etmeden içselleştirmiş olmaktan gelir.


Aslında hatırlanması gereken en yalın gerçek şu olabilir:

✨ Mükemmel değilsin. Olmamalısın da.


Zaten "mükemmel" dediğimiz şey nedir ki? Tanımı belirsiz, ulaşılması mümkün olmayan bir beklentiler bütünü… Gerçek ebeveynlik; mükemmel olmak ya da bunun için durmadan koşmak, ulaşılmaz bir ideali kovalamak değil, orada kalabilme cesaretidir. Kontrol değil eşliktir; kusursuzluk değil, kusurlarınla orada olma, içtenlikle onunla olma, bağ kurma çabasıdır. Ama bazen tüm bunlar için sadece durmak gerekir.

Yorulduğunu fark edebilmek, kendine bunu söyleyebilmek, eksiklikleri kucaklayabilmek, bunların da kıymetli oluşunu görebilmek gerekir. İhtiyaçlarını görebildiğin, kendi duygularına temas edebildiğin, kendine dönebildiğin her an - hem kendinin yeni versiyonuyla hem de onunla kalabilme kapasiteni güçlendirir.


Ebeveynlik, tam da burada başlıyordur belki.

Yorumlar


bottom of page